Mevcut Çalışma 7. Ulusal Zootekni Bilim Kongresinde Sunulmuştur.

Murat Görgülü1*, Serap Göncü1, Uğur Serbester2, Zekeriya Kıyma3
1Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Balcalı, Adana
2Niğde Üniversitesi Bor Meslek Yüksekokulu, Bor, Niğde
3Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Eskişehir
*e-posta: gorgulu@cu.edu.tr

Özet

Süt sığırcılığında üreme performansının kötüleşmesi, buzağılama aralığını uzaması ve buna bağlı olarak süt veriminin düşmesine, ömür boyu alınacak buzağı sayısının azalmasına, gebelik başına tohumlama sayısının artmasına,  ayıklama oranı ile sürü yenileme oranının artmasına ve sağlık giderlerinin yükselmesine neden olarak karlılığı etkilemektedir. Son 30-40 yıllık periyotta genetik ilerleme ve süt verimi artışına paralel olarak, ilk tohumlamadaki gebelik oranının %65 ‘ten %45’e düştüğü, gebelik başına  tohumlama sayısının ise 1.62’den 2.91’e yükseldiği görülmüştür. Ayrıca servis periyodunun 1 gün uzamasının hayvan başına günlük maliyetinin 2-4$ arasında değiştiği saptanmıştır.

Üreme ile ilgili özelliklerin kaltım derecesi (<0.10) düşük olduğu için üreme çoğunlukla çevre koşullarının etkisinde ve ağırlıklı olarak ta yem ve besleme etkisinde şekillenmektedir. Bu nedenle dişilerde besleme durumunun, prenatal dönemden başlayarak, pubertas öncesi, pubertas sonrası ve geçiş dönemleri (doğum öncesi ve sonrası 3 hafta) ile erken laktasyon dönemlerinde besleme bakımından azami dikkat sarfedilmesi gerekir. Dişi hayvanın prenatal ve postnatal dönemde maruz kaldığı yetersiz besleme koşulları cinsi olgunluk yaşı, ilkine doğurma yaşı ve ergin dönem üreme performansını da etkilemektedir.

Süt sığırlarında döl verimini etkileyen en önemli faktörler çevre koşulları, hastalık, barındırma, sürü yönetimi ve süt verimleri ile geçiş ve erken laktasyon donemlerindeki beslenme durumlarıdır. Bu koşulların etkisiyle ortaya çıkan şidddetli negatif enerji dengesi, besleme hatalarından kaynaklanan yüksek protein ve rumende yıkılabilir protein tüketiminde artış, vitamin ve mineral dengesizlikleri; eşin atılamaması, uterus involusyonunun geçikmesi, buzağılama sonrası kızgınlık siklusunun ötelenmesine, gizli kızgınlığa, ovulasyonun gecikmesi ya da gerçekleşmemesine, oosit ve korpus luteum kalitelerinin düşmesine ve erken embriyonal kayıplara neden olabilmektedir.

Yüksek verimli süt ineklerinde doğumda aşırı kondüsyon, kuru dönemde ve erken laktasyonda yetersiz ve dengesiz besleme doğum sonrasında olağan olarak gözlenen negatif enerji dengesinin şiddetini artırmaktadır. Şiddetli negatif enerji dengesi de aşırı kondüsyon kaybı ve üremede etkili olan hormonlar(FSH, östrojen, LH ve Progesteron) ve metabolik hormonların (Insulin, leptin, IGF1) üretiminin düşmesine neden olmaktadır. Diğer taraftan fazla protein tüketimi ve enerji protein dengesizliği, rumende yıkılabilirliği yüksek proteinlerin kullanımı kan ve süt üre düzeyini artırmak ve uterus pH’sını düşürmek suretiyle döl tutmanın kötüleşmesine ve erken embriyonik ölümlerin artmasına neden olabilir. Bununla birlikte, sürüde üreme etkinliğinin artırılmasının kızgınlık takibi, gruplama, tohumlama, üreme kayıtları ve dolayısıyla etkin sürü yönetimiyle mümkün olabileceği de hatırdan çıkarılmamalıdır.

Anahtar kelimeler:Hormon, negatif enerji dengesi, yem tüketimi, verim düzeyi, ovulasyon, kızgınlık, servis peryodu, buzağılama aralığı, vücut kondüsyon skoru, protein, vitamin, mineral

Abstract

Reduced fertility and prolonged calving interval may reduce profitability of dairy farm by decreasing milk yield, calf crop, and by increasing service per conception, culling rate, veterinary cost. Conception rate decreased from 65% to 45% and service per conception increased from 1.62 to 2.92 due to genetic improvement in last 30-40 years. Furthermore cost of additional day open has been estimated as 2-4 USD per cow.

Environmental factors play major role in reproductive trait of dairy cows as heritability of reproductive merits is lower than 0.10%. Nutrition may be considered as a main contributer of environmental factor on reproductive performance. Whole life nutrition, prenatal, prepubertal, transition period and early lactation, is important for dairy cow to attain sustainable reproductive perfromance. Prenatal ve postnatal malnutrition may retard puberty and age of first calving and deteriorate furture reproductive performance.

Dairy cow fertility  depends on season, disease, housing, herd management, milk yield and nutrition during transition and early lactation periods. Negative energy balance resulted from above factors, high protein and degradable protein, imbalances between energy and protein, mineral and vitamin deficiency and imbalances may cause retained placenta, delayed uterine involution, prolonged calving to first oestrus, silent heat, delayed ovulation or anovulation, lower oosit and corpus luteum quality  and early embriyonic loses.

High body condition at calving, inefficient transition and early lactation diets and nutrition may increase ussual postpartum negative energy balance which is decreasing reproductive hormone in blood (FSH, ostrogen, LH ve Progesteron) and metabolic hormones (Insulin, IGF-1). High protein intake and highly degradable protein  in the diet and imbalance between energy and protein or protein degradability may increase plasma and milk urea level  shifting uterin pH and condition and result in increase in early embriyonic loses.

In conclusition, effective heat detection, timing of insemination, grouping, good record keeping and using records, barn design, good flooring in barn could be considered  alltogether for efficient reproductive performance beside nutritional factors.

Key words:Hormon, negative energy balance, feed intake, milk yield, ovulation, heat detection, days open, calving interval, body condition score, protein, vitamin and mineral.

Loader Loading…
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab

Download [763.31 KB]

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz