Buzağı Büyütme Metodları

0
546

Buzağı Büyütme Metodları 

Doç.Dr.Serap GÖNCÜ

Hangi tip işletme olursa olsun, işletmelere özel bir buzağı büyütme programı hazırlanmış ve uygulanıyor olması gerekir. Buzağı büyütme programı hazırlarken dikkat edilecek konular ise belirlidir. her şeyden önce entansif işletmeler için buzağı bakımı konusunda eğitim almış ve gözlem yeteneği olan bir kişinin bu işle görevlendirilmesi gerekir. Ancak her işletme için  esas alınan temel kabuller işletmeye göre değişim göstermemekte ve temel noktaları içermektedir.

  1. Süt içirme programı
  2. Kaba ve kesif yem tüketimi
  3. Buzağı gelişim özellikleri

Buzağılar doğaları gereği kaba yemleri tüketmeye yönelik olarak programlanmışlardır. Süt içirme belirli dönem için gereksinimlerini karşılayan en önemli gıda niteliğini korusada kaba ve kesif yemler kullanılmadan bu amaç gerçekleştirilemez.

 

Buzağıların doğumdan sonraki sindirim sistemleri tek mideli sindirim sistemine benzemekte olup doğumdan sonraki bu özel dönemde sadece sıvı ile beslenebilmektedir. Bu dönemde kullanılabilecek asıl besin kaynağı süt olmakla birlikte süt yerine geçen protein değeri yüksek yağsız sütle besleme, peynir suyu, süt ikame yemleri gibi, diğer bazı ikamelerinde kullanımı mümkündür.

Buzağılara içirilmesi gereken süt miktarı konusunda yapılan çalışmalarda bir buzağının büyüme döneminde en az 100 Litre süt içmesi gerektiği bundan fazlasının işletmenin süt satış fiyatı ve besleme programı ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Bir buzağı en az 100 litre süt içmelidir. 140 litreden başlayıp 360 kg ma kadar kullanılan süt içirme programları mevcuttur. Bundan sonraki miktar yetiştiricinin sütü pazarlama koşullarına göre değişmektedir. 225 kg, 250 kg, 325 kg en çok kullanılan süt içirme programı miktarıdır. İşletme kendi koşullarına göre bunlardan birini seçip buzağıları için süt içirme programını yapmalıdır.

Sütün sınırlı verilmesi

Fazla sütle beslenen buzağıların yeterli miktarda kuru yem alamama riski vardır. Kontrollü miktarda sütle beslenen buzağılarda ağırlık artışı daha ziyade buzağı besleme yemi tüketiminin artmasından sonra oluşmaktadır. Buzağılara verilen süt taze, temiz olmalıdır. Sütün sıcaklığı 38°C’ye çıkarılabilir. Nispeten yaşlı buzağılar için sütü ısıtmak gerekmeyebilir. Kan damarlarındaki yırtılmadan oluşan kanlı süt, emniyetle buzağılara verilebilir. Ancak vücut sıcaklığı da artmış hasta hayvanlardan alınan sütler hastalık etmenleri ile bulaşıklık rsiki taşıdığı için buzağı beslemede kullanılmamalıdır.

Buzağıya içirilecek sütün özellikleri

Buzağıya içirilecek süt gerektiği şekilde içirilmezse buzağıda rahatsızlıklara yok açacaktır. Süt ile aşırı besleme, sindirim bozuklukları ve ishale yol açar.  Sütün kalite ve miktarında yapılacak ani değişiklikler sindirim rahatsızlıklarına yol açar. Sindirim bozukluklarından kaçınmak için her öğünde verilen süt ölçülmeli veya ölçekli kaplarda tekniğine dikkat edilecek şekilde verilmelidir. Eğer süt  fazla yağlı ise (% 5.5) daha az yağlı sütte (%3.5) ikame edilmelidir. Böyle bir işlem bir kısım ılık su; 3.5 kısım yüksek yağlı süt karışımıyla sağlanabilir. Böylece sindirim bozuklukları ve ishal önlenir. Daha az yağ ihtiva eden sütlerin fazla yağlı süt yerine kullanımı halinde sindirim bozuklukları oluşmaz.

Mastitis ve antibiyotik tedavisi görmüş ineklerin sütünün içirilmesi

Süte ilişkin kanuni standartları sağlamayan sütlerin çoğu, buzağı beslemesinde kullanılabilir. Aşikar bir biçimde genel görünüşü anormal olan süt, vücut ısısı yüksek halde hayvanların sütü ve antibiyotikle tedavisinden sonra alınan ilk süt içirilmemelidir. Mastitisli süt veya mastitis tedavisi görmüş ineklerin sütü eğer buzağılar hemen süt içmeden hemen sonra en azından yarım saat ferdi bölmeye alınarak diğerlerinden ayrılıyorsa kullanılabilir. Mastitisli süt ile beslenen buzağıların birbirlerini emmesi sonucu Mastitisi rudimenter meme başı aracılığıyla mastitis bulaştırır ve mastitis problemine yol açar. Mastitisli süt tüketen buzağılar mastitise yol açan organizmaları barsak yoluyla geçirmezler.

Antibiyotik tedavisi görmüş ineklerin sütü, o ilaç için öngörülen süre zarfında satışa sunulamaz. Antibiyotik ihtiva eden süt veya süt ikame yemleriyle beslenen buzağılar içerdikleri antibiyotik vücutta elimine edilene kadar kesilmez. Esasında antibiyotikli sütlerin buzağı büyütmede kullanılmaması, buzağıların antibiyotiğe karşı direnç kazanmaları ve hasta olduklarında kullanılan antibiyotiklerin etksiz kalması riski taşıdığından fazla önerilmemektedir.

Süt içirme süresi

Buzağıların ruminant hale gelmesi için bir an önce sütten kesilip kesif yeme başlaması istenir. Bu nedenle mümkün olduğunca erken sütten kesmek hedeflenir. Ancak bu süre buzağının gereksinimi almasına yetecek kadrda uzun tutulmuş  olmalıdır. Düzgüneş (1967) 20 hafta ile 8 hafta arasında değişen tam yağlı sütle buzağıların beslenmesi programlarını bildirmektedir. Ancak bugün 10 haftadan daha uzun süre sütle besleme buzağının rumen gelişimini geciktirebilmektedir. Ancak buzağıların erken sütten kesilebilmesi buzağı başlangıç ve buzağı büyütme yemlerinin kullanımı konusu önem arz etmektedir.

Buzağılara süt içirme şekli

Buzağıların süt içme programı hazırlandıktan sonra süt içirme şekline karar vermek gerekir. Buzağıların doğasında annesini emme güdüsü vardır ve emme refleksi ile doğmuştur. Ancak modern yetiştiricilik koşulları ana ile buzağının ilk 24 saatte ayrılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle buzağının annesini emmesi olanağı ortadan kalkmaktadır. Bunu yerine geçecek işçiliği kolay ve sağlıklı metotların kullanılması gerekmektedir. Ayrıca buzağının doğum sonrası içmesi gereken miktarı alıp almadığından emin olmak içinde elden süt içirmek avantaj sağlamaktadır. Emzikli kovalar ve ağzı açık kovalar bu amaçla en çok kullanılan malzemelerdir. Emzikli kovalar veya biberonda emziklerin temizliğinde yaşanan problem hastalık riskini artırdığı için işçiliğe dayalı çalışmada problem yaratabilmektedir. Bu nedenle ağzı açık kovalarda süt içirme iş kolaylığı ve temizlikte avantaj sağlaması ile tercih edilen metoddur. Ancak kovadan süt içmenin, emme refleksi ile doğmuş olan buzağıya öğretilmesi gerekir.

Buzağıya süt içmenin öğretilmesi;

  1. Öncelikle buzağı kontrol altına alınır,
  2. Buzağının kontrol altına alınması, kişinin alışkanlığına bağlı olsada buzağıyı aşırı strese sokacak zorlamaya müsade edilmemelidir.
  3. Buzağı zaten ağzına parmak verildiğinde emme özelliğindedir.
  4. Elinizi süte batırıp buzğının ağzına verildiğinde buzağı emmeye başlayacaktır
  5. Ancak buzağı içme başladığında el bir süre daha buğaının ağzında tutulursa buzağı emerken içmeye başlayacak ve alışacaktır.
  6. Bunu 1-2 gün her süt içrmede yapılması süt içmenin öğretilmesi için yeterli olacaktır.
  7. Daha sonra buzağı sütü ağzına emerek çekmeye başlayınca parmaklar çekilir.

Buzağılarda hastalıklara direncin artırılması

Buzağılarda annenin aşılaması ve hastalıklta koruma aşıların veteriner hekimlerce düzenli olarak uygulanması buzağı kayıplarını azatmada büyük  avantaj teşkil eder. Ancak sürü idaresi yeterli olmadığı durumlarda bu aşılama programalarına karşın buzağı kayıpları yüksek boyutlara ulaşabilmektedir. Buzağıların doğumlarından sonra ilk 24 saatte strese maruz kalması hastalık riskini artırmaktadır. Özellikle yüksek sıcaklık bu dönemde buzağı serum immunoglobulin düzeyini azaltmakta ve stres hormonu adrenalini yükselterek hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Bu nedenle doğum bölmesi ve hemen doğum sırasında ve doğumdan sonraki 3 gün buzağı bakım ve barındırma koşullarına özel itina gösterilmesi gerekir. Tüm bu konuların dışında bir diğer önemli konuda buzağıların barındırılması konusudur. Buzağılar havadar kuru ve hastalık etmenlerinden uzak bir ortamda barındırılmalıdır. Bu nedenle son yıllarda buzağı kulübeleri geniş kullanım alanı bulmakta ise de barınak temininde asıl konu temiz havadar ve kuru ortam teminidir.

Buzağı büyütme konusu sığır yetiştiriciliğinde işletmenin karlılığı ve sürdürülebilirliğinde temel noktayı teşkil etmektedir. Hangi alanında olursa olsun sığır yetiştriciliği konularında faaliyet gösteren bir işletme materyal temini konusunda darboğazlara düşmemek için buzağı yetiştirme konusuna özel önem vermek zorundadır. Et üretimi için materyal olacak buzağı ile damızlık olarak kullanılması düşünülen buzağıların bakım ve idaresinde farklılık olmalıdır. Başarılı bir buzağı büyütme programı ancak, tüm bu konuların birlikte ele alınması ile uygulanabileceği unutulmaması gereken en önemli noktayı teşkil etmektedir.

Buzağı Barınakları

Buzağılar, hem solunum yolu enfeksiyonlarına hem de strese karşı son derece duyarlıdır. Bütün hayvanların aynı barınak içerisinde bulundurulduğu işletmelerde, yoğun bulaşıcı hastalıkların görülme olasılığı ve bir hayvandan diğerine bulaşma oranı oldukça yüksektir. Özellikle ishale yakalanan buzağıların bu ishali, birbirine bulaştırma olasılığı yüksektir.

Günümüzde kullanılan, her birinin farklı uygulama ve özellikleri olan buzağı barındırma sistemlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

  1. Ahır içinde ana yanında barındırma
  2. Ahır içinde anasından ayrı bir kısımda barındırma

Ahır içinde özel bölmelerde gruplar halinde veya bireysel bölmelerde barındırma

Ahırın dışında kapalı buzağı bölmesinde

Buzağı bölmesinde gruplar halinde barındırma

Buzağı bölmesinde bireysel olarak barındırma

Buzağı kulübelerinde barındırma

Bireysel buzağı kulübelerinde

Buzağı kulübelerinde grup halinde barındırma

Modern ( gelişmiş) Yetiştiricilikte Buzağı Kulübeleri Kullanılmaktadır.

Buzağı ölümlerinde, buzağının içinde yaşadığı barınak ve çevre koşullarının önemli bir etkisi ve payı olması nedeniyle, süt emme dönemlerinde buzağıların bireysel buzağı kulübelerinde büyütülmesi yaygınlaşmaktadır:

Bu nedenle, ucuz ve basit malzemeden yapılmış, bakımı kolay, maliyetinin düşük olması yanında, buzağı ölümlerini en aza indirecek düzeyde planlanmış, kolay temizlenip, dezenfekte edilen barınaklardan yararlanılması bütün gelişmiş ülkelerde giderek benimsenmektedir.

Modern yetiştiricilikte ahırdan ayrı bir yerde, bireysel, basit yapılı, kolay taşınabilir açık buzağı kulübelerinin kullanımı önerilmektedir. Özellikle sıcaklık stresinin yüksek olduğu ye entansif yetiştiricilik yapılan yerlerde buzağı kulübeleri tercih eidlerek kullanılmaktadır . Denemeler sonucunda, gruplar arasında doğum, sütten kesim, 3 ve 6. ayda önemli farklılıklar bulunmadığı, ayrıca yem tüketiminde gruplar arasında bazı dönemlerde farklılıklar gözlenmesine rağmen tüm gelişme dönemlerinde belirgin yem tüketimi farklılığının söz konusu olmadığı bildirilmiştir.

 

Kulübeler çok değişik malzemeden yapılabilir. Bu kulübelerin maliyeti özel buzağılık yapılmasına göre çok daha ucuza mal olmaktadır.

Yapılan çalışmalar göstermiştir ki , buzağı kulübelerinin yapıldığı materyal fazla önemli olmayıp,kulübe boyutların önemi daha yüksektir

Yükseklik: 1.20 m den az olmamalıdır.

Genişlik: Minimum 1.10 m, tercihen 1.20 m veya daha fazla

Derinlik:  1.70 m den az olmalıdır.

Buzağı kulübesi önünde bir açık alan olmalı ve bu açık alanın ebatları

Eni , buzağı kulübesi eninde

Boyu , en az 1.5 m olmalıdır.

Buzağı kulübesinin yapıldığı materyaller:

  • En çok tercih edilen fiberglas ve benzeri materyalden yapılan kulübeler.
  • Tahtadan yapılan kulübeler; oldukça tercih edilmesine rağmen gerekse temizliği gerekse ağırlık bakımından en kullanışsız ve temizlenmesi zor kulübelerdir.
  • Profil veya boru karkaslı kulübeler; Çeşitli materyallerden yapılmaktadır.
    • Boru karkas üzerine branda veya çadır malzemesi kaplanan kulübeler
    • Düz atermit  kullanılarak yapılan kulübeler.
    • Sandviç panel kullanılarak yapılan kulübeler: Mevcut sandviçler 4 cm kalınlığında olup üzerinde alüminyum kaplıdır. 2 cm kalınlığındaki panelden yapıldığında uygun olduğu takdirde en mükemmel buzağı bölmesi olabileceği söylenebilir, ancak 2 cm  kalınlığında sandviç panel özel olarak üretilmektedir.
    • Karkas üzerine Sac malzemeden yapılan kulübeler: Gerek trapez, oluklu veya düz sacdan yapılmış olsun. Sac malzemenin solar radyasyonu emme özelliği nedeniyle daha büyük boyutlarda yapılması gerekmekte veya tavanın izole edilmesi daha yararlı olmasını sağlamaktadır.

Bütün yapılacak kulübeler mutlaka beyaz veya beyaza boyanmış olmalıdır.Güneş ışınlarını yansıtmada beyaz rengin önemi çok fazladır.

Buzağı kulübelerinin önünde basit ve çubuk demirden yapılan veya hasıl beton yapımında kullanılmak üzere hazır satılan malzemeden bir gezinti yeri yapılmalıdır. Belirtilen hazır beton demiri kullanıldığında maliyet son derece düşmekte ancak resimlerden de anlaşılabildiği üzere daha iyisi yapıla işçilik, buzağılıktakine göre daha düşüktür. Çünkü, kulübelerde temizlik yaz aylarında, ayda bir kez, kışın ayda bir yapılırken, betonarme bireysel bölmelerde her mevsimde her gün yapılma zorunluluğu vardır.  Çünkü kapalı buzağılıkta binanın toprak olan zemini, idrarı emme özelliği olmayıp, genellikle ıslak kalmak kalın altlık kullanmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Oysa kulübelerde idrar eğimli toprak zeminde gitmekte ve bir kısmı da toprak tarafından emilmektedir. Buzağılar uzun sun kulübelerde kalacaklarsa, boyutların biraz arttırılması önerilir.

Buzağı Kayıpları

Süt sığırcılığında süt toplam gelirin % 60’nı oluştururken  buzağı ve envanter değer artışı toplam gelirin % 30’nu oluşturmaktadır. Bir diğer deyişle, bir işletme karlılığında üretilen buzağı sayısı %40 etkili olmaktadır. Bir işletmede buzağı kayıplarının  %2-12 (ort. %4) arasında olması normal kabul edilmektedir. Ancak bu oran işletmenin sağladığı bakım-yönetim koşulları ile büyük değişkenlik gösterebilmektedir. Buzağı kayıpları ir işletmeye buzağı ölümleri, ikame düve yetiştirme masraflarını artırması ve toplam süt verim mikatrından oluşacak kayıplar ile veteriner ve tedavi masrafları ile karlılığa olumsuz yönde etkide bulunmaktadır (Meiring, 2007). Hatta bazı işletmelerde yıldan yıla bile büyük dalgalanmalar olabilmektedir. Buzağı kayıplarında etkili nedenlerin başlıcaları güç doğum, septisemi, ishal ve enzootik pneumoni (zatürre) dir. Bir işletmede 1 ay gibi bir sürede buzağıların %20 den fazlasında ishal vakası söz konusu ise işletmede bir salgın vakası söz konusu demektir (FDIU, 2007)

  1. Sıklıkla doğum sonrası 2 gün içinde görülen çok sulu dışkılama ile karakterize ishal vakaları.
  2. Bu belirtiler genel olarak enterotoxigenic E. coli (ETEC) ile beraber seyreder.
  3. Buzağı doğduktan 2-3. haftalarında (7-21. günler) rastlanan yoğun, kötü kokulu,  köpüklü  ishal vakaları.
  4. Bu beliriler ise pek çok viral etmen ve Cryptosporidium varlığını işaret eder. .
  5. Doğum sonrası 2. veya 3. hafta başlarında ve sütten eksim sonrasında da gözelenebilen, kanlı olabilen, yoğun  dışkılama bazı udurmlarda bakteri kökenli ishalleri işaret etmektedir. Bu belirtiler özelikle Salmonella spp varlığında söz konusudur.

Nedir İshal?

Öncelikle ishal bir belirtidir hastalık değil, pek çok temen nedeni ile oluşabilir.  “İshal, dışkıda %90’dan daha fazla su bulunması ve dışkılama sayısının günlük normal sayının üs­tüne çıkmasıdır”. Sağlıklı buza­ğıların dışkılarında su oranı %60-70 arasında değişir. Normalde fazla dışkılama ve her dışkılamada daha fazla sıvı buzağı için daha çok sıvı kaybı ve dolayısıyla elektrolit dengelerinin bozulması anlamı taşır.

İshalin Belirtileri Nelerdir?

  • Dışkı su gibi akıcıdır, hatta kanlıdır;
  • Buzağı ateşlenir,
  • İştahı azalır
  • Hasta­lığın ileri aşamalarında aşırı su kaybından dolayı halsiz düşer.
  • Hayvanın gözerinde çökme olup olmadığı
  • Deri elastikiyet kaybı olup olmadığı gibi belirtiler bazı buzağılarda çok acık görülebileceği gibi, bazılarında kolayca fark edilmez. Bu nedenle buzağıların özenle izlenmesi zorunludur. Doğumdan hemen sonra buzağıya içirilen ağız sütü de ishale yol açar; ancak bu zararlı bir isal değildir. Viral veya bakteriyel ishallerde,
  • dışkı rengi ve yoğunluğu ile
  • mukusveya kanlı dışkımla olup olmadığı çok önemlidir.

Çizelge 1. Mikroroganizmalara göre belirtiler

 

Etmenler Sıklıkla başladığı günler belirtiler
E.coli (K99)

1-7

beyaz sarı renkli ishal
Rotavirus

1-7

Sulu kahverengi ishal
Coronovirus

7-10

Sulu sarı renkli ishal
Salmonella

7-28

Sarı renkli, kanlı, cast, çok hasta
Cryptosporidia

7-21

Sulu kahverengi, yeşilimsi kanlı ishal
Clost. perfiringes

7-28

Blood –tinged, ölüm
Coccidia

>21

Koyu renk kanlı dışkı

Diğer ishallerden ayırt etmek zor değildir. Ishal ertesi gün de sürüyor, buzağı giderek halsizleşiyor ve/veya ateşleniyorsa derhal gerekli önlemler alınmalıdır.

İshalin Neden Olan Etmenler Nelerdir?

Buzağılarda görülen is­haller ya bulaşıcı mikroplar­dan veya hatalı bakım ve beslemeden kaynaklanır. Bir işletmede buzağılar yetersiz kolostrum almaları, güç doğum, yetersiz temizlik ve yetersiz, dengesiz beslenme gibi hatalı bakım idari uygulamalar nedeni ile ishal olabilmektedirler.İshal vaka­larının yaklaşık %50’nin hatalı besleme ve bakımdan kaynaklandığını, %15-20 kadarının ise 2-3 farklı mikrobun bulaşması sonucu görüldüğünü ortaya koymuşlardır.  İshale yol açan mikropların vücuda giriş yolu genellikle ağızdır. Göbek kordonundan da bulaşabilir Buzağıda görülen ishal belirtilerine bakı­larak ishalin kaynağını belirlemek zordur. Eğer, hatalı besleme­den kaynaklanan bir ishal var­sa, hayvan halsiz düştüğünden mikroplar da etkili olurlar. Ancak, bundan sonra ishal vakalarını önlemek için ishal nedenini bilmek gerekir.

İshal  Oluşumu

Eğer, vücuttan salınan sıvı miktarı, emilen sıvı miktarından fazla ise ishal olayı ortaya çıkar.

Mikrobik ishaller Nasıl Oluşur

Doğum­dan hemen sonra, gerekli önlemler  alınmamışsa, mikroplar ince bağırsak çeperine yerleşip çoğalır ve zehirli maddeler üretirler. Bunun sonucu olarak vücut­tan su ve elektrolit atılımı hız­lanır. Genellikle buzağıların %30-80 ni mikroorganizmalarla savaşmak için yeterli bağışıklığa sahip değildir bunu zaman içindeki beslenme bakım ve idare ile edinirler. İshale neden olan mikroorganizmalar, salmonella hariç bütün süt sığırcılığı işletmelerinde bulunmaktadırlar. İshal problemi olsu olmasın buzağılarda 7-21 günle arası dönemde mikroorganzima etmen teşhisi yapılacak olursa cryptosporidium, rotavius ve coronovirus gibi mikroorganizmaların bir veya birkaçı teşhis edilebilir. Bunların etkili olması için diğer bazı hazırlayıcı etmenlerinde varlığı gerekmektedir.

Mikrobik Ol­mayan İshalin  Nedenleri Nelerdir?

  • Aşırı miktarda veya soğuk süt içirilmesi,
  • Süt içirme pozisyonuna dikkat edilmemesi
  • Çok yağlı süt verilmesi
  • Kirli kaplarla süt ve­rilmesi,
  • Kötü   barındırma koşulları

Aşırı miktarda süt içirilmesi veya sütün çok soğuk olması sütün iş­kembeye gitmesine yol açar. Buraya giden süt  gaz oluşmasına ve ishallere yol açar.

Erken Teşhis

Risk faktörleri konusunda bilgi sahibi olmak yararlıdır. Erken teşhis ve hastalığın etkisini ortadan kaldıracak gerekli önlemleri almak, hastalığın seyrini ve ölümleri derhal azaltır.  Genç hayvanların ve özellikle buzağıları iştahları yüksektir. Buzağının hasta olmakta olduğunun ilk belirtileri besleme sırasında anlaşılabilir. Aç olmadığı izlenimi veren buzağı size bir şeylerin yanlış gittiğinin habercisidir. Dikkatli gözlem ve bazı belirtileri saptamak  üretici için , buzağının isal olacağını bir gün önceden  anlaşılmasına olanak verir. Aşağıdaki belirtiler, gelişen isal belirtileridir.

  • Mermenin kuru olması
  • Çok katı dışkı
  • İştah olmaması ( süt içmeme)
  • Rektal sıcaklığın yükselmesi (39.3 dereceden yukarı)

Buzağı bu belirtilerden herhangi birini gösteriyorsa, ilk önlem olarak verilen sütün bir miktarı verilmemelidir. İsale engel olunamayabilir, fakat buzağının kendini daha çabuk toparlamasına yardımcı olmanın yolları mevcuttur

İshalde Tedavi Yolları

Öncelikle sürüde daha önce sıklıkla ishal vakarlı yaşanmışsa veteriner hekime danışılarak bir buzağı büyütme programı hazırlamakta fayda vardır. Öncelikle ishal yapıcı nedenin teşhisi yapılmalı ve virus kökenli ishallerde antibiyotik uygulamasının hiçbir fayda vermeyeceği unutulmamalıdır. Vücuttaki su kaybını telafi etmek amacıyla elektrolit dengesi olan serumlarla takviye edilmelidir.

  • Bu amaçla süt içirilmesi azaltılmalı ve elektrolit dengeli sıvı desteğine ağırlık verilmelidir.
  • Verilecek elektrolit sıvı miktarı, ishalin durumuna bağlı olarak günde 2-4 litre arasın­da değişir.
  • Ancak süt ile sıvı desteği karıştırılmamalıdır.
  • Antibiyotikler yalnızca zararlı mikropları değil, yararlı olanları da öldürür
  • Gerekli görülmedikçe ishal olan buzağıya antibiyotik verilmemelidir,
  • Buzağının hastalığa karşı direncini artırmak amacıyla A-Vitamini enjeksiyonu yapılmasın­da yarar vardır.

 

Buzağı Büyüme Standardı

Her ırkın kendine has büyütme standardı vardır. Siyah-Alaca buzağılara  ait altı   aylık standartlar  32 kg veya 42 kg doğan buzağılar için aşağıda verilmiştir. Bu standartlar arasında doğanların, doğal olarak bu standartlar arasında, hafif veya daha ağır doğanların standartlar dışında gelişme göstermesi beklenir. Bu ölçüler kıyas yapmaya olanak vermek için verilmiştir (Çizelge 1.).

Çizelge 1.Siyah-Alaca Buzağılarda Büyüme Ölçüleri

 

Yaş

(ay sonu)

Canlı ağırlık (kg) Cidago Yüksek-liği (cm) Göğüs Çevresi (cm) Yaş

(ay sonu)

Canlı ağırlık (kg) Cidago Yüksek-liği (cm) Göğüs Çevresi (cm)
Doğum

32

70

74

Doğum

42

75

76

    1

37

71

79

   1

46

76

81

    2

51

78

89

   2

62

81

83

    3

71

83

97

   3

84

86

87

    4

98

89

107

   4

114

93

109

    5

126

94

117

   5

140

98

117

    6

148

98

122

   6

167

103

124

Ülkemizde yetiştirilen sığırlar için bu gelişim ve standardını,  sıcaklık stresi ve diğer nedenlerle sağlamak mümkün olmayabilir. Ayrıca, dişilerle erkek buzağılar arasında başlangıçta 1 – 2 kg ileriki yaşlarda ise 6 – 7 kg. a varan farklar oluşabilir. Vücut ölçülerinde de 2-3 santim kadar daha düşük sonuçlar normaldir.

Ko­ruyucu Önlemler

Burada önemli olan iki nokta söz konusu olup öncelikle, mikroorganizma çoğalma ortamını engellemek ve ikinci olarak da hastalıklara dayanıklı buzağılar yetiştirmektir. Bu amaçları gerçekleştirmek için düzenli bir buzağı büyütme programına sahip olmak gerekir.

Buzağı büyütme programı nedir

Yeni doğmuş buzağıda sindirim sistemi ergin bir hayvana göre farklılık gösterir. Buzağılarda da doğumdan itibaren dört bölümlü mide olmasına rağmen kesif ve kaba yemleri sindirme yetenekleri gelişmeden dört mide de işlevsel olamaz. Bu dönemde alınan sıvılar ön mideye uğramadan asıl mideye geçer. Bu dönemin etkin bir buzağı büyütme programı ile ergin dört bölümlü mideye geçmesi amaçlanır. Buzağı büyütme programı her bir buzağı için ayrı bir program hazırlanıp bunun takibi demektir. Bu programda amaç buzağının bir an önce ruminant özelliği kazanmasıdır. Bu programın ana başlıkları

  1. Her bir buzağı için hazırlanmış süt içirme programı
  2. Kaba ve kesif yem tüketimi
  3. Her aşamada uyulacak sağlık koruma uygulamaları olarak gruplanabilir.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here