Home Sığırcılık Pratik Süt Sığırcılığında Sürü Değerlendirmede Kullanılacak Döl Verim Kriterleri-Üreme Etkenlik Değerleri

Pratik Süt Sığırcılığında Sürü Değerlendirmede Kullanılacak Döl Verim Kriterleri-Üreme Etkenlik Değerleri

0
629

Pratik Süt Sığırcılığında Sürü Değerlendirmede Kullanılacak Döl Verim Kriterleri-Üreme Etkenlik Değerleri

Doç.Dr.Serap GÖNCÜ Prof.Dr.Murat GÖRGÜLÜ

Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü,01330 Adana

Süt sığırcılığında döl verim kriterleri, işltem ekonomisinde önemli kontrol noktalarını oluşturmaktadır. Sığır yetiştiriciliğinde döl verim özelliklerinin kalıtsal olduğu yönünde yaygın bir inanış olmakla beraber esasında bu konuda yapılan çalışmalarda gebelik başına aşım sayısı için kalıtım derecesinin 0.026 ve buzağılama aralığı için ise kalıtım derecesinin 0 olduğu göz önüne alınacak olursa çevre dolayısı ile işletmelerin idari uygulamalarının sonucu olarak şekillendiğinin anlaşılması gerekir. Bu nedenle işletme idari uygulamalarının kontrol altına alınması ile döl verim özelliklerinde önemli ölçüde iyileştirme yapmak mümkündür. İşletme idari uygulamalarının kontrol altına alınması ise öncelikle, işletme kayıtlarının çeşitli formüller kullanılarak (Çizelge 1) hesaplanan ortalamalarının kabul edilebilir değerlerle karşılaştırılması esasına dayanır.

Çizelge 1. Süt sığırcılığında döl verim kriterleri

 

Buzağılama aralığı İki doğum arası geçen gün sayısı/Toplam inek sayısı x 100 380 günden az
Servis peryodu Buzağılama tarihi – gebe kaldığı tohumlama tarihi 90 günden az
Buzağılama ilk tohumlama arası süre Buzağılama tarihi-ilk tohumlama tarihi 70 günden az
İlk tohumlamada gebelik oranı Yapılan ilk tohumlamada gebe kalan inek sayısı /Tohumlama sayısı %60
Gebelik başına tohumlama sayısı Toplam tohumlama sayısı / sürüdeki toplam inek sayısı x 100 1.5 dan az
Gebelik oranı Gebe olan inek sayısı / sürüdeki toplam inek sayısı x 100 95
Yavru atma oranı Son tohumlamadan sonraki 45-265 gün arasında olan %3 den az
Doğum sonrası problemler Güç doğum, süt humması, eşin atılamaması gibi problem yaşayan ineklerin sayısı/sürüdeki toplam inek sayısı x 100 %20 den az
 Buzağılama Aralığı:

Sürüde üreme etkinliğinin genel değerlendirmesinde en iyi göstergelerden birisi de buzağılama aralığıdır.Buzağılama aralığı bir ineğin iki buzağılaması arasındaki süre olup 12 ile 18 ay arasında değişebilmektedir. 12 ay olması ile 18 ay olması ile işletmenin ekonomik kazanımları önemli ölçüde değişmektedir. Bu nedenle buzağılama aralığını artıran veya düşüren uygulamaların bilinerek bunların kontrol altına alınması işletme karlılığını önemli ölçüde etkilemektedir.

  • Buzağılama aralığının kısalması sürüde üretilen günlük süt miktarının artmasını sağlar. Ayrıca, buzağılama aralığının kısalması sürünün ortalama DIM (Days In Milk=Sağılan Gün Sayısı) nı da kısaltacağından, bir dieğr deyişle laktasyon başında sütün yüksek düzeylerde sağıldığı günlere yaklaştıracağından işletme süt üretimini artırır.
  • Bir ineğin en çok süt verdiği dönem buzağılamadan hemen sonraki erken laktasyon dönem (0-70 gün) olup özellikle doğumu izleyen 60-70 günlerde inek süt verimi o laktasyon döneminin en yüksek seviyelerine (pik süt verimine) çıkar.
  • Laktasyonda süt verimi, pike yaklaştıkça artış gösterirken pik süt veriminden sonra, persistansı (%10) oranında düşüş gösterir. Bu beklenen bir durum olup o günkü süt veriminin önceki gün süt veriminin %10 düzeyinde gerçekleşmesi, bir diğer deyişle %90 persistansa sahip olması istenen bir durumdur.
  • Sürüde buzağılama aralığındaki kısalmanın ortalama süt verim artışına etkisi kolaylıkla hesaplanabilir.
  • Örneğin sürü buzağılama aralığı 430 günden 390 güne düşürüldüğünde 430 gün buzağılama aralığına sahip sürü için DIM=(430-60)/2=185 gün ve 390 gün buzağılama aralığına sahip sürüde ise DIM=(390-60)/2=165 gün olacaktır.
  • Anlaşıldığı üzere buzağılama aralığında kısalma, DIM’de 20 günlük bir kısalmaya karşılık gelmektedir
  • Bu değişimin süt üretimine etkisi ise aylık düşüş oranının (%10) bu azalan gün sayısı ile çarpımı ve 30 güne bölünmesi yoluyla hesaplanmaktadır. Buzağılama aralığı uzun olan sürüde süt verimi 26 kg ise (26*(%10*20/30=1.73 kg) buzağılama aralığı kısa olan sürüde ortalama süt verimi 26+1,73 kg=27,73 olarak gerçekleşir.
  • Ancak %10’luk değişim normal bakım ve besleme koşullarında söz konusudur. Laktasyon seyrinde rasyon kalitesinin ani değiştirilmesi %10’luk düşüşü daha da artırabilir.
  • Laktasyon eğim değişim oranı % 10 olan bir inek %20 değişim olan bir ineğe gore % 33 oranında daha fazla süt vermektedir.
  • Buzağılama aralığının kısaltılması sürü süt üretim miktarını artırması yanında işletmenin yılda ürettiği buzağı sayısını da artırarak karlılığı bu yönden de artırmaktadır.
  • Buzağılama oranı %95 olan 100 başlık bir sağmal sürüde, buzağılama aralığının 13 ay olması durumunda, buzağı sayısı 100×0,95*12/13=87,7’dir. Buzağılama aralığı 14 aya çıktığında aynı formül kullanılarak tekrar hesap yapıldığında buzağı sayısının 100×0,95×12/14=81,4 e düştüğü anlaşılacaktır.
  • Bu şekilde sadece buzağılama aralığının 1 ay artmasının 100 ineklik bir sürüde yıllık 6 buzağı kaybı anlamına geldiği anlaşılmaktadır. Aksi düşünüldüğünde buzağılama aralığını ideal değerlere yakın tutulması ile önemli sayıda buzağı üretimi ile işletme karlılığı artırılabilecek anlamı çıkmaktadır.
  • İdeal buzağılama aralığı 12-13 aydır.

Bu nedenle buzağılama aralığını oluşturan ve etkileyen dönemlerin ve bunların maniplasyonu yollarının iyi bilinmesi gerekir. Buzağılama aralığı içerisinde öncelikle ineğin buzağılama sonrası yaşadığı involusyon süresi, servis periyodu, gebelik ve kuru dönem olmak üzere dönemler yer almaktadır.

İnvolusyon süresi: doğumun tamamlanmasından sonra inek üreme organlarının anatomik, histolojik ve fonksiyonel bakımdan yeni bir gebeliğin gerçekleşmesine ve devamına izin verecek şekilde iyileşmesi için gereken süreyi ifade etmektedir. İnvolusyonun tamamlanma süresi ile ilgili çok değişik görüşler vardır. Süt ineklerinde involusyon süresinin 26-52 gün, etçi ırklarda 38.7-56.0 gün olduğu bildirilmektedir. Genel olarak 25-30 günde uterus’un fiziksel involusyonu tamamlanmakla beraber, endometrium’un rejenerasyonunu da içeren involusyonun 40 gün sürdüğü belirtilmektedir. Bu dönem döl verimi, döl tutuma ve gebeliğin devamı için çok önemlidir. Gebeliğin son dönemlerinde, doğum sırasında ve doğumu takibeden dönemde hızlı bir şekilde değişen fizyolojik durum, doğumun oluşturduğu stres gibi faktörler ineği ciddi şekilde etkiler. Postpartum dönemin uzaması, doğum-ilk östrüs, doğum-ilk tohumlama ve doğum-gebe kalma aralığının uzamasına ve dolayısıyla önemli ekonomik kayıplara neden olur.

Bu nedenle servis periyodu tanımı içerisinde yer alan bu sürenin servis periyodu içinde değerlendirilmesinde gönüllü bekleme süresi (buzağılama sonrası kızgınlık görülse bile çiftleştirme yaptırmanın önerilmediği 45 güne kadar olan dönem) olarak ayrı belirtilmesi gerekir. Gönüllü bekleme süresi içinde bu nedenle inek kızgınlık gösterse bile bekletilip çiftleştirilmez ve/veya tohumlanmaz. Ancak bu dönemde de kızgınlık takibi yapılarak ineğin kızgınlık belirti ve tarihlerinin kayıt altına alınması yapılacak ilk tohumlamada gebe kalma oranını iyileştirecektir. Ancak bu dönemde kızgınlık göstermez ise ineğin gözlem altına alınarak veterinere kontrol ettirilmesi gerekir.

Servis Periyodu:Genel olarak servis periyodu bir ineğin doğum yaptıktan sonra başlayıp gebe kalıncaya kadarki geçen süredir. Uygun buzağılama aralığı elde edilebilmesi için ineklerin ideal olarak buzağılamalarından sonraki 80-110 gün içerisinde gebe kalmaları gerekir (Çizelge 2). Ancak ortalama 111-120 günde gebe kalmışlarsa da tatmin edici ve normal bir değer olarak kabul edilebilmektedir. Sürüde servis periyodu 120 günden fazla olan inek oranının %10’u geçmemesi gerekir. Bu kriterlerdeki sapma işletmenin döl verim performansı ve yönetiminde bazı yanlışların yapıldığını gösterir ve dolayısıyla verimlilik (karlılık) önemli ölçülerde düşer.

Yılda doğacak buzağı sayısı ile işletmenin ortalama servis periyodu gün ortalaması çok yakın bir ilişki içerisindedir.

Yılda doğacak buzağı sayısı= 365/(gebelik süresi +servis periyodu)*inek sayısı

Bu formülde yıldaki gün sayısı ve gebelik süresi 279±10 günle sabit olduğuna göre temel değişken servis periyodu olup servis periyodu süresinin uzaması yılda üretilecek buzağı sayısını da önemli ölçüde düşürmektedir.

Çizelge 2. İşletmelerde ortalama servis periyodu süreleri ve değerlendirilme durumları

 

Servis Periyodu, gün Değerlendirme
85-110 Çok iyi
111-120 İyi
121-130 Problemli
131 -145 Orta Düzeyde Problemli
>145 Ciddi Problemli

Değişen servis periyodu süresi ile işletmenin anaç kapasitesine göre elde edebileceği buzağı sayısını veren formül kullanılarak hesap yapıldığında (Çizelge 3) servis periyodunun sürüdeki inek sayısına göre nasıl değişim göstereceği hesaplanabilir.

Çizelge 3. Değişen servis periyodu süresi ile işletmenin anaç kapasitesine göre elde edebileceği buzağı sayısı

 

İşletme ortalama servis periyodu (gün) Buzağı sayısı
100 inek için 200 inek için 250 inek için 300 inek için
85 100 200 250 300
90 99 197 247 296
95 97 195 243 292
100 96 192 240 288
105 95 190 237 284
110 94 187 234 281
115 92 185 231 277
120 91 183 228 274
125 90 180 225 270
130 89 178 223 267
135 88 176 220 264
140 87 174 217 261
145 86 172 215 258
85-145 kayıplar 14 28 35 42

 

 

Çizelge 3’den anlaşılacağı üzere 100 ineklik bir sürüde servis periyodunun 85 günden 145 güne çıkması ile 14 buzağı kaybı söz konusu olmakta ve servis periyodu arttıkça kayıplar da artış göstermektedir.

Buzağılama sonrası ilk tohumlama:Sürüdeki ineklerin %80-90’ı buzağılamalarını izleyen 60 gün içerisinde kızgınlık göstermiş ve bunların tespit edilerek kayıt altına alınmış olması gerekir. Sağlıklı inekler doğumdan 50-55 gün sonra üreme performansı olumsuz etkilenmeksizin çiftleştirilebilir. Bu nedenle buzağılama sonrası 45 günü geçen ineklerin listesinin alınarak her gün yakın takip altında tutulması bu kızgınlıkların tespitinde çok büyük önem arz eder. Çünkü bu dönem sakin kızgınlık olarak tabir edilen kızgınlıklar nedeniyle, kızgınlık tespitinde zorlukların yaşandığı dönem olması ile ayrı bir özellik taşır. Bu dönemdeki ineklere özel itina göstermek tohumlamadaki başarı ve sürü gebelik oranını önemli düzeyde etkileyecektir (Çizelge 4).

Çizelge 4. İşletmelerde ineklerin buzağılama sonrası ilk tohumlama süreleri ve değerlendirilme durumları

 

İlk Tohumlama, gün Değerlendirme
<75 Çok iyi
76 – 85 İyi
86 – 90 Problemli
91 – 100 Orta Düzeyde Problemli
>100 Ciddi Problemli

İneklerde süt verim düzeyinin artmasıyla buzağılamadan ilk tohumlamaya kadar geçen surenin arttığı bildirilmektedir. Buzağılamadan ilk tohumlamaya kadar geçen süre, ayrıca yaz mevsiminde buzağılayan hayvanlarda kış ve ilkbahar mevsiminde buzağılayan hayvanlara göre daha uzun olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle her işletmenin kendi koşullarında elde ettiği buzağılama sonrası ilk tohumlama süreleri ortalamalarını Çizelge 4 deki değerler ile karşılaştırarak etkili faktörleri tespit etmeye çalışması gerekir.

Tohumlama: Tohumlama konusunda en önemli ve üzerinde en çok zorlanılan başlık tohumlama zamanıdır. Uygun tohumlama zamanı ise kızgınlık tespitindeki başarıya bağlıdır. Normal olarak kızgınlık siklusu 21 gündür. Buda, sağlıklı bir inek gebe olmadığı sürece 21 günde bir yumurta salarak kızgınlık gösterecek demektir. Bu nedenle kızgın ve tohumlanmamış bir inek 21 gün sonra yeniden kızgınlık gösterir. 18 günden az veya 24 günden fazla sikluslar önceki kızgınlıkların yanlış tanımlandığına işaret eder. Buzağılama sonrası 45 gün takip edilen ineklerden kızgınlığı tespit edilemeyenlerin uterus ve yumurtalıklarının normal işlerlikte olup olmadığının veteriner tarafından kontrol edilmesi gerekir. Yapılan çalışmalarda yüksek süt verimli ineklerde postpartum dönemde 55 gün geçmesine rağmen kızgınlık görülemeyen ineklerde, östrus siklusunu ve ovaryum aktivitesini uyarmak için postpartum 55. günden itibaren GnRH + 10. gün PGF2α uygulamalarının başarılı sonuçlar verdiği bildirilmektedir. Geçmişinde güç doğum yaşamış ve doğum sonrası dönemde çok kilo kaybetmiş negatif enerji dengesine sahip olan ineklerde buzağılama sonrası ilk kızgınlık ve tohumlamada döl tutmama ihtimalleri daha yüksektir. Bunlara ek olarak doğum sonrası dönemde problem yaşayan, 3 ve daha çok çiftleştirilip gebe kalmamış olan ineklerin de kontrol edilmesinde fayda vardır.

Sürüdeki tohumlama yapılabilecek kızgınlıkların sayısı = (servis periyodu-55)/21 formülü kullanılarak hesaplanabilir.

Formüldeki tohumlanabilir kızgınlıklar, 45 günlük gönüllü bekleme süresinden sonra 55. gün kontrolünde belirlenen kızgınlıklardır. Örneğin servis periyodu ortalaması 110 gün olan bir sürüde, sürüdeki tohumlama yapılabilecek kızgınlıkların sayısı verilen eşitlikteki gibi hesaplanmaktadır.

Sürüdeki tohumlama yapılabilecek kızgınlıkların sayısı=(110-55)/21=2,6 kızgınlık olarak saptanmış olmaktadır.

Tohumlama yapılabilecek saptanmış kızgınlık oranı(%)=Belirlenen kızgınlık sayısı/tohumlama yapılabilecek kızgınlık sayısı şeklinde hesaplanmaktadır.

Kızgınlığın belirlenmesi sürüdeki üreme etkinliğinin artırılmasında en önemli etkendir. Kızgınlığın tespitindeki başarı oranı ve sürü değerlendirme arası ilişkiler ise Çizelge 5’de verilmiştir.

Çizelge 5. Kızgınlığın tespitindeki başarı oranı ve sürü değerlendirme arası ilişkiler

 

Kızgınlık tespit oranı Değerlendirme
>71 Çok iyi
61 – 70 İyi
51 – 60 Problemli
41 – 50 Orta Düzeyde Problemli
<40 Ciddi Problemli

Bir sürüde kızgınlık tespit etkinliği,buzağılama sonrası 45 gün geçmiş ineklerden herhangi bir problemi olmayanlar 24 gün süre ile takip altına alınır ve kızgınlığı tespit edilen ineklerin toplam inek sayısına oranlanması ile hesalanabilir.

Örneğin 24 günlük süre boyunca izlenmiş olan 50 başlık inek grubunda 15 kızgınlık tespit edilmiş ise kızgınlık tespit başarı oranı (15/50=%30) %30 olup Çizelge 5’de verilen değerlendirmeye göre ciddi problem olduğu anlamına gelmektedir.

Bir diğer hesaplama metodu ise tespit edilen kızgınlıklar arası ortalama süredir. Eğer kızgınlıklar arası süre 25 gün olarak hesaplandı ise kızgınlık tespit başarı oranı 21/25=%84 olarak belirlenecektir. Buda kayıt tutulan sürülerde kullanılabilecek bir yaklaşımdır.

Gebelik başına tohumlama: Bu kriter işletmede yer alan inek ve düvelerin bir gebelikleri için yapılmış olan tohumlama sayısını ifade etmekte olup yukarıda sayılan faktörlerin etkisinde şekillenmektedir. Gebelik başına tohumlama büyük ölçüde işletmede kullanılan çiftleştirme sistemi sonucunda şekillenmektedir. Gebelik başına tohumlama sayısının ideal olarak 1 olması istenir. Ancak bu değer çok iddialı olup 1.5 değeri değerlendirmelerde kabul edilebilir kriter olarak kullanılmaktadır (Çizelge 6). Ancak pratik koşullarda bir gebelik için ortalama 1.8 ile 3.0 aşıma gerek duyulduğu görülmektedir. Bir sürüde üç ve üçten fazla tohumlama yapılan hayvan sayısı %20’yi, gebeliğe bağlı ayıklama oranı ise %10 u geçmemelidir.

Çizelge 6. Gebelik başına tohumlama sayısına ilikin kriterler ve değerlendirmeler

 

İlk Tohumlama, gün Değerlendirme
1 Çok iyi
1-1.5 İyi
1.6-2.0 Az problemli
2.1-2.50 Orta Düzeyde Problemli
>2.5 Ciddi Problemli

İneklerde ilk tohumlamada gebe kalma oranı pratikte %60’dır. Ancak gerçekte gebe kalma oranı bu değerin (%60) üzerinde olmasına rağmen döllenme sonrası erken embiryonal kayıplar bu değeri %60’a çekmektedir. Her tekrar eden çiftleşmelerde de geriye kalanların yani daha önceki çiftleştirmelerde döl tutmamış olanların % 60 kadarının doğum yapabilmesi söz konusudur. Gebelik başına aşım/tohumlama sayısı çeşitli faktörlere bağlı olarak yüksek gerçekleşebilir.

Örnek: 100 ineklik bir sürüde (düveler hariç) (%60 gebelik oranı ile)

100 inek 1. tohumlamada 60 inek gebe

40 inek 2. tohumlamada 24 inek gebe

16 inek 3. tohumlamada 10 inek gebe

6 inek 4. tohumlamada 4 inek gebe

100 başlık inek sürüsünde %60 gebelik oranı esas alınarak hesap yapıldığında 4 tohumlama sonrası 98 inek gebe kalmış 2 inek hala gebe kalmamış olmaktadır. Böylece sürünün gebelik oranı toplamda %98 olmaktadır. Toplamda 100 + 40 + 16 + 6 = 162 tohumlama yapılmış olmakta ve inek başına tohumlama sayısı ise 162/98 = 1.65 olarak gerçekleşmektedir. 2 inek gebe kalmamış durumda ve bunlar içinde tohumlama yapılmış durumda olup 2 x 4 = 8 tohumlama söz konusudur. 98 inek için tohumlama sayısı 162- 8 = 154 tohumlama yapılmış olmaktadır. Bu durumda gebelik başına aşım sayısı 1.57 olarak gerçekleşmektedir. Bu durumda sürünün gebelik başına aşım sayısı bakımından değerlendirilmesinde az problem olduğu (Çizelge 6) söylenebilir.

İşletme için etkenlik

İnek başına bir yılda gerçekleşen buzağılama sayısı, laktasyon sırası (i) göz önüne alınarak, “Buzağılama Etkenliği (BEi)” olarak adlandırılmış ve aşağıdaki eşitlik kullanılarak tahmin edilmiştir. Burada, her ineğin yılda bir kez buzağılaması isteği esas alınmış, diğer bir anlatımla buzağılama aralığının bir yıl olması optimum olarak kabul edilmiş; bu nedenle 365 gün, hesaplanan buzağılama aralığına bölünmüştür.

BEi(%)=100*365(gün)/Buzağılama aralığı (i, i+1)(gün)

Buzağılama etkenliği tahmininde olduğu gibi, süt sığırı yetiştiriciliğinde 365 gün içinde bir buzağı ve bir laktasyon almanın optimum kabul edildiği düşünülerek yıl başına düşen 305 gün süt verimi hesaplanmıştır. “Süt Verimi Etkenliği (SVE)” olarak adlandırılan yıla düşen 305 gün süt verimi aşağıdaki eşitlik kullanılarak hesaplanmıştır:

SVE (kg/yıl)=365 (gün) * (305 gün süt verimi, kg) / Buzağılama aralığı (gün)

Buzağılama Etkenliği

Döl verimi ile ilgili önemli bir ölçüt de bir inekten bir yılda alınan buzağı (veya gerçekleşen doğum) sayısıdır. Başarılı bir yetiştiricilikte bu sayının bir olması, yani her ineğin yılda bir kez buzağılaması beklenir. Bu amaçla yapılan hesaplamalarda elde edilen değerlerden buzağılama etkenliği bakımından optimal değerlere ulaşılamadığı söylenebilir. Siyah alaca ırkı ile çalışan işletmelerde bu değerin bütün laktasyonlar dikkate alındığında 93 ± 0.1 olduğup bildirlmektedir. Bu ortalamalar ideal kabul edilen 100 değerine yakın sayılabilirsede, her yıl ortalama % 7 buzağı kaybı demektir.

Buzağılama aralığının uzun veya kısa olması, 305 günlük süt verimini önemli ölçüde etkilemezken, bir yılda elde edilecek buzağı sayısında olduğu gibi, yıllık süt verimini de etkilemektedir. Dolayısıyla veriminde aksamalara yol açan çeşitli sorunlarla karşı karşıya olan ve bu nedenlerle iki buzağılama arası süresi uzayan bir inek ile iki buzağılama arası süresi bir yıl ya da daha az olan bir inek arasında, 305 günlük süt verimi bakımından sağlıklı bir kıyaslama yapılamaz. . 305 gün süt verimine ait ortalamalara yakınlığı, yetiştiriciliğin başarısını gösteren önemli bir ölçüt olarak kabul edilebilir.

Süt verimi etkenliği, bir başka ifadeyle yıla düşen 305 gün süt verimi, 305 gün süt verimi ile karşılaştırıldığında yıla düşen süt veriminin, ortalama % 7 olmak üzere, % 4 – % 8 arasında daha düşük olduğu görülmektedir. Süt veriminde görülen ve buzağılama aralığının optimalden daha uzun olması nedeniyle ortaya çıkan bu kaybın yanı sıra buzağı verimindeki kayıplar dikkate alındığında sorunun boyutları daha açık bir şekilde görülebilir

Sonuç

Sürüde üreme problemleri sürü idari uygulamaları ve birden fazla faktör etkisinde şekillenir. Bu nedenle döl tutmama problem olan sürülerde geçmiş dönem sonuçları ve uygulamalarının birlikte ele alınarak yönetimsel karar ve uygulamaların birlikte değerlendirilmesi başarılı döl verim performansı için kritik öneme sahiptir.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here