Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Topallık

Doç.Dr.Serap GÖNCÜ

Ayak hastalıkları, modern sığır yetiştiriciliği yapılan işletmelerde önemli ekonomik kayıplara yol açan ve sürü yenileme oranını yükselten ve süt verimini düşüren sebeplerden birisidir. İngiltere’de, ayak hastalıkları görülen ineklerin oranının 1957/58 yıllarında % 4 iken 1980’lerde  % 25 ve 1990’lı yıllarda ise % 54.6 düzeylerine çıktığı bildirilmektedir. Türkiye’de süt sığırlarında topallık oranı % 13 ile % 58 arasında değişmektedir. Ancak işletmelerde rastlanan bu topallıklar hafiften klinik düzeyde topallığa kadar değişen derecelerde olmaktadır. Topallık, hayvanın refahını etkileyen ve karlılığı azaltan önemli bir faktördür. Ayak hastalıklarının  sebepleri olarak ineğe bağlı faktörler, çevresel etmenler ve uygulama hataları olarak genel başlıklar altında sıralanabilir.  Ancak topallığın sebep olduğu kayıplar verim kaybı, tedavi masrafları ve döl tutmama gibi yan etkilerle  işletmeyi farklı açılardan zarar uğratmaktadır.

Ayak hastalıklarından kaynaklanan kayıplar, tedavi masraflarından çok daha farklı boyut ve şekillerde işletmeyi etkilemekte ve zarara uğratmaktadır  İngiltere’de bir topallık vakasının tedavisi (ilaç ve veteriner hekim) için 33.8 £ harcanırken, topallık vakasının toplam maliyeti 246.2 £ düzeyindedir   Enting ve ark (1997) her bir ayağın topallığında ortalama kayıpların yıllık  230 NLG sürüdeki ortalama bir inek için bu masrafın 50 NLG ,  ve sürülerde topallık vakası oranının %21 düzeyinde olduğu bildirilmektedir.

Ayak hastalıklarına bağlı verim kayıpları içinde, süt veriminin azalması, tedavi süresinde atılan süt, ayıklanma oranının artması, buzağılama aralığının uzaması, ilave tohumlama masrafları ve diğer hastalıkların artması yoluyla oluşan dolaylı kayıpların etkiside eklenmektedir (Anteplioğlu ve ark., 1992; Boelling ve Pollott, 1998; Görgül, 2004; Atkins ve Shannon, 2002; Leach ve ark.,2005). Mohamdnia ve ark (2008) topal ineklerin topal olmayan ineklere göre günde 1.08 kg daha az süt verdikleri ve gebe kalmadıkları gün sayısının 52 gün daha uzun olduğunu bildirmektedirler.

Entansif bir süt sığırcılığı işletmesinde üretimin ekonomik olabilmesi, ilk tohumlama yaşı ve iki doğum arasındaki zamana bağlı olmakla birlikte, ülkemizde infertilite (kısırlık) nedeniyle görülen ekonomik kayıpların boyutlarının sanıldığından daha fazla olduğu da bir gerçektir. Oysa, üreme sorunları nedeniyle ayıklama oranının %10’un altında olması gerekirken, yapılan araştırmalarda bu kayıpların Amerika’da %16-25, Kanada’da %25, Hollanda’da ise %20 (Hoekstra et al., 1994) dolayında olduğu bildirilmektedir. Döl verim ölçütleri bakımından ırklara göre belirlenen standartlara ulaşılamadığında, işletmenin rekabet gücü ve üretimde kârlılık azalmaktadır.Tüm yukarıda nedenler dikkate alındığında işletmelerde topallık veya hareket  skor değerlenin sürü idaresinde kullanımının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Ancak işletmelere genel olarak klinik düzeye ulaşmış topallıkların tedavi amaçlı uygulamalar yapılmaktadır. Hareket skoru ineğin yürüme hızı şeklini dururken ve yürürken dikkate alarak değerlendirmeye olanak veren bir sistemdir.   Relatif olarak bir ineğin normal yürüme yeteneğini ortaya koyan çabuk ve basit bir değerlendirme şekli olup sürekli  olarak (örn. ayda bir) takip edilerek sürüde klinik topallık oluşma riskini taşıyan ineklerin tanınmasına ve bunların kontrol edilerek önlem alınması ve topallık oluşturan nedenlerin belirlenerek topallık nedeniyle oluşan kayıpların önüne geçilmesinde önemli bir yardımcıdır. Yaptığımız bir çalışmada Çukurova bölgesinde dört farklı işletmede toplam 595 sağmal ineğin hareket puanlaması yapılmış ve verim kayıtları kullanılarak süt, buzağı ve üreme ile ilgili ekonomik kayıplar incelenmiş ve  sonuç olarak I., II., III., IV., işletmelerde toplam zarar sırasıyla; 162.949, 102.525, 279.672, 283.287 TL olarak bulunmuştur. Bu kayıpların önlenmesi, hayvancılık rutininde yer alan  diğerr işlerde olduğu gibibayak sağlığıda uzmanı tarafından teknik bilgiler kullanılarak erken dönemde teşhis edilmesi ile mümkündür.  Bilindiği üzere hayvancılıkla uğraşan kişilerle yapılan çalışma sonuçları ineklerde topallığın ancak inekte aksama başlayınca, bir diğer deyişle topallık oluştuğunda fark edildiğini göstermektedir. Çünkü işletme uzmanlar tarfından %22 düzeyinde topallık tespit edilirken uzman olmayan kişilerce ancak %5 olarak ifade edildiği bildirilmektedir. Bu konuda eğitim alacak işletme çalışanının henüz başlangıç aşamasında ayakta problem oluşmadan tespit edebilecek uzmanlıkta olması çok büyük önem arz etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz